Ödenmeyen (Temerrüt) Tahvil Borçları İle Bağımsız Denetim ve Kredi
Derecelendirme İlişkisi
Tahvil, devletin ya da özel sektör şirketlerinin borçlanarak orta ve uzun
vadeli fon sağlamak üzere çıkarttıkları borç senetleridir. Tahviller halka arz
edilerek veya halka arz edilmeksizin satılabilir. Kamu borçlanma aracı
dışındaki tahvillerin ihraç ve halka arzı için bunların Sermaye Piyasası
Kurulu’na (SPK) kaydettirilmesi gereklidir.
Tahvillerin halka arz edilmesi durumunda tahvil ihraç koşulları ve ihraççı
şirket hakkındaki hukuki ve mali bilgiler izahname ve sirkülerde yer alır.
Tahvilin Özellikleri Nelerdir?
· Tahviller sahiplerine herhangi bir ortaklık hakkı vermez, sadece ihraçcıya
karşı alacaklılık hakkı sağlar.Tahvil sahibinin bir şirkete kullandırdığı sermaye, yabancı sermayedir.
Tahvil sahibi, tahvili çıkaran kuruluşun uzun vadeli alacaklısıdır.Tahvil
sahibi şirketin aktifi üzerinde, alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir.
Şirketin yönetimine katılamaz. Buna karşılık şirketin elde ettiği kardan, önce
tahvil sahiplerinin faizleri, daha sonra hisse senedi sahiplerinin kar payları
ödenir.
·
- Tahvil sahibi ile şirket arasındaki hukuki ilişki vade sonunda sona erer. Tahvil sahibi tahvili çıkaran şirketin kar - zarar riskine katılmaz, şirket zarar etse de günü gelince belli miktardaki anapara ve faizini alır.
- Tahvillerin getirilerini etkileyen en önemli unsurlar, likiditesi ve sahip oldukları risktir. Şirket tahvilleri, şirketin iflas etmesi ve faiz, anapara ödemesinde temerrüde düşmesi açısından devlet tahvillerine oranla daha yüksek risk taşıdıklarından, genellikle devlet tahvillerinden daha yüksek faiz geliri sağlarlar. Tahvilin vade tarihine kadar olan değeri faiz oranlarındaki değişikliklere paralel olarak değişecektir.
- Tahviller çoğu zaman sabit getirili menkul kıymetlerdir. Tahvil sahibi enflasyonun kendisinden alıp götürdüğü değerden daha fazla faiz aldığında kar elde etmiş olur. Elde edilen gelir enflasyonun altında kaldığında ise tahvilin gerçek geliri negatif de olabilir.
- Tahvil bir borç senedi olduğuna göre, borcun anapara ve faizleri gereğinde yargı yoluna başvurarak tahsil edilebilir. Şirketin iflası veya tasfiyesi halinde de, tasfiyede önce borçlar ödendiği için, tahvil sahipleri şirket ortaklarından (hisse senedi sahipleri) önce alacaklarını alırlar.Tahvilin anapara alacakları için zamanaşımı en son kupon vadesinden veya itfaya uğramışsa itfa tarihinden itibaren 10 yıldır. Tahvilin faiz alacaklarında ise, zaman aşımı süresi 5 yıldır.
Türk Lirası
Özel Sektör Tahvilleri Piyasası Ne Durumda?
· Türk Lirası cinsinden özel sektör borçlanma araçları piyasası 2011’den
bu yana 8 kat büyümüştür.Borç stoğu, 2017 yılını tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 73,4 Milyar
Liraya ulaşarak kapatmıştır.
·
Benzer şekilde toplam yıllık ihraç tutarı da 2017 yılında 129,5 Milyar Lira ile önceki yılı bir buçuğa katlamıştır.
Benzer şekilde toplam yıllık ihraç tutarı da 2017 yılında 129,5 Milyar Lira ile önceki yılı bir buçuğa katlamıştır.
·
Bankalar, ihraç pazarından en büyük payı almaktadır.29 farklı Banka, borç stoğunun %58’ini oluşturmaktadır.2017 yılındaki toplam ihraç tutarının % 65’i yine bankalara aittir.
Bankalar, ihraç pazarından en büyük payı almaktadır.29 farklı Banka, borç stoğunun %58’ini oluşturmaktadır.2017 yılındaki toplam ihraç tutarının % 65’i yine bankalara aittir.
·
Reel Sektör (RS) ihraçlarında ise Enerji, Holding ve Sanayi şirketlerinin ağırlığı göze çarpmaktadır. Reel Sektör tahvil ihraçların ortalama vadesi 2,5 yıl olup, ortalama ihraç büyüklüğü ise 85 Milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Borçların alt sektörlere dağılımı ise aşağıda yer aldığı gibidir.
Reel Sektör (RS) ihraçlarında ise Enerji, Holding ve Sanayi şirketlerinin ağırlığı göze çarpmaktadır. Reel Sektör tahvil ihraçların ortalama vadesi 2,5 yıl olup, ortalama ihraç büyüklüğü ise 85 Milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Borçların alt sektörlere dağılımı ise aşağıda yer aldığı gibidir.
Temerrüde Düşen Özel Sektör
Tahvilleri
Örnek olarak
GÇS Metal şirketinin süreci incelenecek olur ise, basından derlenen bilgilere
göre; SPK’nın verdiği yetki ile borsa dışında nitelikli yatırımcılara 35 milyon
TL tutarında 177 gün vadeli tahvil ihraç ediliyor. Tahvil borsada işleme açılıyor. Şirket, tahvili yatırımcılara sattıktan 36 gün sonra “borca
batıklık” gerekçesi ile iflas ertelemeye başvuruyor. Mahkeme
tedbir kararı alıp, kayyım atıyor. Tahvil Borsa da işleme kapatılıyor. Tahvilin
vadesi olan 15 Temmuz’da anapara ve faiz ödenmediği için temerrütle tahviller
batıyor.
İflas koruma başvurusu yaparak temerrüde düşen GÇS Metal şirketinin tahvil ihracında rol alan bağımsız denetim şirketi ile sorumlu ortağının sermaye piyasasında bağımsız denetim yetkisi iptal ediliyor, şirkete de 280 bin TL ceza kesiliyor.
SPK, “ihraç öncesinde hazırlanan mali ve finansal
tabloların kasıtlı bir biçimde gerçeğe aykırı olarak düzenlemesi” gerekçesi ile
GÇS Metal şirketinin ortakları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunma
kararı alıyor.
Yine SPK, bu tahvile kredi dereceleme notunu veren şirkete
de, “mevzuata aykırı nitelikte kredi derecelendirme faaliyeti” gerekçesiyle 2
yıl men cezası veriyor.
Bağımsız Denetim Nedir?
Bağımsız denetim, işletmelerin yıllık finansal tablo ve
diğer finansal bilgilerinin, bu tablo ve bilgiler için belirlenen kriterlere
(uluslararası finansal raporlama standartlarına) uygunluğu ve doğruluğu
hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim
kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, genel kabul görmüş bağımsız denetim
standartlarında öngörülen gerekli tüm bağımsız denetim tekniklerinin
uygulanarak, defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve
değerlendirilerek rapora bağlanmasını ifade eder.
Finansal tabloların bağımsız
denetiminin amacı; finansal tabloların finansal raporlama standartları
doğrultusunda bir işletmenin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm
önemli yönleriyle gerçeğe uygun ve doğru bir
biçimde gösterip göstermediği konusunda bağımsız
denetçinin görüş bildirmesini sağlamaktır.
Bilindiği üzere işletmenin sürekliliği kavramı, işletme
faaliyetlerinin belirli bir süreye bağlı olmaksızın yani teorik olarak sonsuza
dek sürdürülebileceğini ifade etmektedir.
Bu çerçevede denetim
esnasında belki de test edilmesi gereken en kritik nokta, işletmenin mevcut
varlıklarından fayda elde edilip-edilemeyeceği ile mevcut yükümlülüklerinin yerine getirilip-getirilemeyeceğidir.
Kredi Derecelendirme Nedir?
Kredi derecelendirmesi
(credit rating), global kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard &
Poor’s tarafından yapılan tanıma göre “kuruluşun, borçlunun finansal yükümlülüğünün tamamını zamanında geri ödeme kapasitesi ve
istekliliği hakkındaki görüşü” olarak ifade edilmektedir.
Sonuç
Bir işletmenin tüm faaliyetlerine ilişkin sonuçlarının mali
tablolara doğru bir biçimde yansıtılması gerektiği düşünüldüğünde, bu sürece
mali denetim ile ayna tutulacağı gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Tüm mali bilgi
kullanıcıları için önem arz eden bu sürece ilave olarak başta kreditörlere ışık
tutacak bir diğer konu da kredi derecelendirme sürecidir. Yazımızdan da
anlaşılacağı üzere, birbirini tamamlama vasfına da sahip bu iki sürecin
sağlıklı bir şekilde yürütülememesi halinde ortaya çıkabilecek zararlar yaşanmış
örneklerle bir kez daha teyit edilmektedir.
Kaynakça
Ak Yatırım ve Dünya Gazetesi
Yayınlanma Tarihi ve Yeri :23.03.2018/Muhasebetr Web Sitesi