Sanayi Sektörümüze Yönelik Bazı Öneriler
Bilindiği üzere yeni bir ekonomik döneme giriyoruz.Tüketici talebinin azaldığı, ekonomik daralmanın hızla kendini hissettirmeye başladığı ve tüm bunların aksine fiyatların arttığı enflasyonist bir döneme. İşletmelerin, özellikle de yapısı gereği yatırımlarına ciddi miktarda sermaye bağlamış, yüksek sabit maliyetleri olan sanayi işletmelerinin yeni sürece adapte olması ve kapasitelerini doğru şekilde yönetmesi her zamankinden daha önemli hale gelmiş bulunuyor.
Biz de, bu kriz sürecini
en hafif hasarlarla atlatabilmek adına, sanayi işletmeleri üretim süreçlerinde hangi
noktalara dikkat etmeliler kısaca değinmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.
A. Kapasite Yönetimi ve Makine Parkı Verimliliğinin
Artırılması
Bu süreçle ilgili temel
hedef, üretim planları ile uyumlu olmak üzere mevcut üretim altyapısına ilişkin
makina /ekipmanların etkin kullanımına olanak sağlayacak şekilde yeniden kapasite
planlamasının yapılmasıdır. Kapasitenin iyi planlanması ve etkin kullanımı ile
de üretim artışı, yine kapasite yönetiminde esnekliğin sağlanması ile ürün gamı
içerisindeki çeşitli türdeki siparişlere hızla cevap verebilecek konuma ulaşılması
ve bu sayede mevcut stok seviyesinin azaltılması öncelikli olmalıdır.Konu ile
ilgili operasyonel sürecin yönetimi ise şu şekilde planlanabilir:
·
Fabrika kapasitesinin (teorik ve pratik), üretim süresi ve
üretim miktarı parametrelerine göre net bir şekilde yeniden ortaya konulması
·
Başabaş noktası ve ölçek ekonomisinin yakalanacağı asgari kapasite
kullanım oranının (kko) belirlenmesi
·
Fabrika çalışma sürelerinin ve vardiya sayılarının değişen
talep dinamikleri de göz önünde bulundurularak sürekli gözden geçirilmesi
·
Bakım onarım çalışmalarının planlı takvimlere bağlanarak
duruş sürelerinin minimize edilmesi
·
Arıza ve tamir gerektiren konuların önüne geçilmesi için bir
master planın yapılması ve iyileştirme sürecinin başlatılması
·
Makina verimliliğini artıracak yatırımların değerlendirilerek
mevcut makine ve ekipmanın kapasitesini artıracak çalışmaların uygulamaya
geçirilmesi
·
Kaynak kullanımının ve malzeme akışının dengede tutulması
·
Mamül/Yarı mamul stokunun en aza indirilerek esnek üretim
hedefi ile tutarlılığın sağlanması
·
Siparişleri teslim tarihinde yerine getirme güvencesinin
sağlanması
·
Sürekli iyileştirme felsefesi uyarınca teslimat
performanslarının iyileştirilmesi
B. Otomasyon
Bu süreçle ilgili temel
hedef, tüm Dünyayı etkileyip Sanayi 4.0 olarak nitelenen teknolojik değişim ve
gelişime uyum sağlamak üzere üretim sürecinde bilgisayarlaşmanın en üst düzeye
çıkarılması, elektronik sistemler sayesinde makine ve ekipmanların bir biri ile
konuşabilir hale getirilmesi ve dolayısıyla üretimin yüksek teknolojiyle donatılması
olmalıdır. Bu süreçte 2 temel amaca odaklanılmalıdır :
·
Üretim sürecinde insana olan bağımlılığın
azaltılması ile üretim hatalarının asgari düzeye indirilmesi ve kalitenin
artırılması
·
Üretimin en üst düzeyde esnekliğe
kavuşturulması ve bu yolla tüketiciye özel ürün yapabilme imkânının elde
edilmesi.
Bu sürecin sonunda, üretim
hattı makinalarının ve otomasyon sistemlerinin ERP programı ile entegre ve
haberleşebilir bir hale getirilmesi, hassas imalat sürecine yönelik kararların
elektronik karar alma mekanizmaları tarafından otomatik olarak alınmasının sağlanması
ve en nihayetinde üretim sürecinde insan müdahalesinin minimum seviyeye
indirilmesi mümkün olabilecektir.
C.KPI Bazlı Üretim Yönetimi
Yukarıda bahsedilen
süreçlerle paralel olarak, tüm departmanların, şeffaf, hesap verebilir ve
ölçülebilirlik yönetim ilkeleri uyarınca, temel performans kriterlerinin (KPI)
belirlenmesi ve belirlenen hedeflere ulaşılma ölçüsünün takibi yapılmalıdır. Üretim
sürecine ilişkin KPI’ lar 6 ana
başlık altında özetlenebilir :
1-Toplam
üretim düzeyinin değişimi
2-Fire
oranları düzeyindeki gelişim
3-Fire
hariç dönüşüm maliyetlerinin seyri
4-Üretim/çalışma
saatlerinin seyri
5-Kapasite
kullanım oranlarının seyri
6-Müşteri anket sonuçlarına göre ürün kalitesi
memnuniyetindeki değişim
Uzun vadede ulaşılması
istenen nokta ise tüm performans hedeflerinin şirket, departman ve kişi bazlı
belirlenerek performans hedeflerine ulaşılma düzeyinin takibi ile başarısızlık
hallerinde kök nedenlerin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılmasıdır.
Sonuç
Ülke olarak tüm yaz mevsimini seçim sürecini ve
kur-faiz-borsa üçgenindeki değişimleri tartışarak harcadık.Galiba artık hepimiz
sadece konuşarak bir yere varamayacağımızı anlamış bulunuyoruz. Yaşamak için
üretmek zorunda olan insanoğlu için hiç şüphesiz teknoloji devrimi ile ortaya
çıkan sanayi sektörünün yeri bu çerçevede ayrı bir anlam ve önem ifade ediyor.
Sanayileşmeden, hızla hizmet sektörü ağırlıklı bir ekonomik yapıya evrilen
ülkemizde ise katma değeri yüksek ve teknoloji ürünleri ağırlıklı bir üretim
altyapısına kavuşmamız tüm ülkenin ortak hayali.
Bugünden yarına bu hayali gerçekleştirmek mümkün olmasa da en
azından içinde bulunduğumuz şu türbülans atmosferinden çıkabilmek için, sanayi
işletmelerimizin varlıklarını devam ettirebilmeleri ve rekabetçi olabilmeleri
adına alacakları bazı tedbirler sektörün ve ülkemizin menfaatine olacaktır.Hazreti
Mevlana’nın dediği gibi şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Yayınlanma Tarihi ve Yeri : 15.10.2019/Finansgündem Web Sitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder